Günümüzde ebeveynleri en çok meşgul eden konulardan biri hiç şüphesiz ki çocuklardaki özgüven eksikliğidir. Özellikle çocuklarında özgüven eksikliği hisseden anne ve babaları en çok huzursuz eden özgüven eksikliğinin beraberinde getirdiği olumsuz davranışlardır: aşırı çekingenlik, sosyal ortamlardan kaçınma, tanımadıkları ortamlarda geri planda kalma, okula gitmek istememe gibi. Bu durum çocuğun ve ergenin hem özel hayatını hem de okul hayatını olumsuz yönde etkilemektedir.
Çocuklarımızda özgüven eksikliğinin olup olmadığını anlamak, bunu azaltabilmek hatta tamamen ortadan kaldırabilmek için, özgüvenin ne olduğunu anlamakta fayda vardır.
Özgüven içgüdüsel temel bir gerekliliktir. Aslında kendimizi ne kadar değerli bulduğumuzun da bir göstergesidir. Özgüveni yerinde bir birey, çoğu zaman kendisiyle daha barışık, daha başarılı, bu nedenle daha huzurlu ve buna bağlı olarak da çevresine çok daha yumuşak ve hoşgörülü olabilir. Kısacası özgüven sağlıklı ve başarılı bir hayat için insanın sahip olması gereken en önemli özelliklerden biridir.
Özgüven eksikliği durumunda çocuk kendisini başarısız ve mutsuz hisseder. Bu durum kendisine verdiği değeri düşürmekle birlikte çocukta sürekli bir kaygı ve kendini yetersiz hissetme duygusuna neden olmaktadır.
Çocuklarda Özgüven Eksikliği Nedir?
Özgüven duygusu 0-6 yaşlarında kazanılır ve bize hayatımızın sonuna kadar eşlik eder. Ebeveynler olarak en önemli vazifelerimizden biri, çocuklarımızı özgüven sahibi bir birey olarak yetiştirebilmemizdir. Çocuğumuza olan güvenimiz ve cesaretlendirmemizle birlikte yaptığımız işlerle desteklediğimizde çocuğumuzun sağlıklı bir özgüvene sahip olduğunu görebiliriz.
Peki, bir çocuğun özgüvene sahip olduğu nasıl anlaşılır?
- Konuşurken göz teması kurması,
- Kendinden emin bir tavır sergilemesi,
- Yaşıtlarını ikna etme kabiliyeti,
- Sürekli sizin koruyuculuğunuza ihtiyaç hissetmemesi,
- Her zaman doğruyu söylemesi (sizin ona kızma ihtimalinizi bilmesine rağmen),
- Hatalarını kabul etmesi,
- Kendi doğrularından emin olması,
- Markaya önem vermemesi,
- Verdiği kararların arkasında olması (siz karşı olsanız bile),
- Sorumluluk sahibi olması,
- Alıngan bir yapıya sahip olmaması,
- Başarıya sevinmesi,
- Hayal kırıklığından sonra tekrar hızlı motive olabilmesi,
- Aceleci olmayıp, tam tersi sabırlı olabilmesi, olabilmesi,
- Zorluk karşısında pes etmemesi.
Çocuklarda özgüven eksikliği nasıl anlaşılır?
- Göz temasından kaçınması,
- Sıkça özür dilemesi,
- Sosyal ortamlardan uzak durması,
- Rekabetten kaçınması,
- Sorumluluk alamaması,
- Eleştirilmekten korkması ve bu duruma düşmemek için çaba göstermesi (okulda etkinliklerden geri kalmak, şiir okumaktan, sunum yapmaktan vb. kaçınmak gibi…),
- Aşırı alınganlık göstermesi,
- Sürekli başkalarını suçlaması,
- Kendine ait fikri olmaması,
- Başkalarına göre hareket etmesi.
Çocuğa Özgüven Nasıl Kazandırılmalı?
Çocuğa özgüven kazandırabilmek için belirli yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler aşağıdaki gibidir:
- Çocuğunuzun olumlu yanlarını keşfedin!: Bakış açımızı biraz değiştirerek, çocuklarımızın güzel ve başarılı davranışlarını görüp, takdir ederek onların özgüven kazanmasına destek olabiliriz.
- Beğendiğiniz davranışlarını çocuğunuza söyleyin!: Her ne kadar çocuğumuzun davranışlarını takdir etsek de bunu çoğu kez açıkça söylemeyi unutuyor ya da söylemeye gerek duymuyoruz. Bunun çocuğumuzun özgüveni için ne kadar önemli olduğunu hatırlayıp, kendisine takdirimizi söylemeyi de ihmal etmeyelim.
- Davranışlarını göz önüne almadan, çocuğunuza kendisinin değerli olduğu duygusunu hissettirin!: Bu çok önemlidir. Eğer çocuğunuz davranışları hesaba katılmadan kendisine değer verildiğini anlarsa daha özgür ve kendine güvenen biri olarak gelişmeye devam eder. Eğer çocuk, sadece anne babasının beklentilerini yerine getirdiğinde sevildiği duygusuna kapılırsa, bu beklentileri görünürde karşılasa bile içten içe yalnız ve sevilmeyen bir çocuk olduğunu düşünecektir.
- Çocuğunuzun sadece davranışını eleştirin!: Bazı davranışlarını beğenmiyorsanız bunların hangi davranışlar olduğunu çocuğunuza açıkça belirtin ama çocuğunuzu tamamen eleştirmeyin ve ona olan sevginizin azalmadığını hissettirin.
- Beğenmediğiniz davranışını tekrar nasıl telafi edeceğini çocuğunuza anlatın!: Çocuğunuzun yanlış davranışını ve bu davranışı nasıl telafi etmesi gerektiğini ona açıkça ve normal bir ses tonu ile anlatın. Mümkün olduğunca ona süre verin ve bu sürede görevini yerine getirmesini söyleyin. Görevini tamamladıktan sonra takdir etmeyi unutmayın.
- Bazı hatalara göz yumabilin!: Çoğu zaman anne babalar zor karakterli çocuklarıyla yaşadıkları kısır döngüden bir türlü çıkamazlar. Sürekli yasaklar, uyarılar ve cezalar durumu daha da zorlaştırabilir. Çocuklarınızın bazı hatalarına göz yumduğunuzda her iki taraf da biraz sakinleşme imkânı bulacaktır.
- Yeteneklerini destekleyin!: Yeteneklerinin farkında olan bir çocuğun kendine olan güveni daha fazladır. Anne ve babaların çocuklarının yeteneklerini bilmesi ve bu yetenekleri geliştirmek için onlara destek olmaları çok önemlidir. Yeteneği desteklerken ısrarcı ve zorlayıcı olmamaya özen gösterin! Yani tavsiyelerimizi ona vermeli ama beklentilerimizi düşük tutmalıyız. Elbette bu birçok anne baba için kolay bir durum değil, anne babalarda çünkü çocuklarının yeteneklerini desteklerken aslında içlerinde kalan bazı hayalleri de çocukları üzerinden gerçekleştirme arzusu uyanabilir. Bu durumda çocuklarımıza hayatının en büyük başarısızlığını yaşatmamalıyız. Aşırı baskı ve beklenti çocuklarda motivasyon kaybına sebep olabilir.
Çocuğa özgüven kazandırabilmek oldukça önemlidir.