Temel duygu kavramının birden çok tanımı vardır. Duygu kavramının tanımlanmasının zorluğu onun kapladığı alanın genişliğinden kaynaklandığı gibi belirsizliğinden de kaynaklanmaktadır. Felsefecilerin çoğunluğu duygu kavramını, herhangi bir zihin, his, tutku çalkantısı ya da devinim veya uyarılmış zihinsel durum olarak tanımlamaktadır. Psikologların çoğunluğu ise duygu kavramını bir his ve bu hisse özgü belirli düşünceler, psikolojik ve biyolojik haller ve bir dizi hareket eğilimi anlamında kullanmaktadır. Türkçe Sözlük’te duygu, “1. Duyularla algılama, his. 2. Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim. 3. Önsezi. 4. Nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği. 5. Kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik.” olarak tanımlanmaktadır. Kısaca, duygular, tutum ve davranışlarla birlikte düşünceleri de etkileyen içsel durumlardır diyebiliriz. Duygular insanların evrimleşmesine ve hayatta kalmasına yardımcı olduğundan çok önemlidir. Bununla birlikte, nasıl davrandığımız konusunda kritik bir rol oynarlar.
6 Temel Duygu Nedir?
Dünyada ve tüm kültürlerde ortak olan 6 temel duygu vardır. Bunlar; korku, öfke, mutluluk, tiksinme, üzüntü ve şaşkınlıktır. Bu duyguların gösteriliş biçimi insandan insana farklı olsa da herkes temel de bu 6 duyguyla doğar. Diğer duygular ise sonradan yaşam boyunca öğrenilir.
Peki, bu duygular bizi nasıl etkiler? Günlük hayatımızda bizi nasıl yönlendirir? Aşağıda yazan 6 temel duygu ve insan davranışları üstündeki etkilerini okuyabilirsiniz.
- Korku: Tehlikeli durumlardan kaçınmak için motive verir. Hayatta kalma değeri taşıyan evrimsel bir miras olan öfke duygusu, tehlike içeren durumlara karşı vücudumuzu hazırlar. Korku duygusu aslında bizi tehlikelere karşı korumaya yardımcı olmakla birlikte daha iyi kararlar almamızı sağlayarak bizi güvende tutmaya yardımcı olur.
- Öfke: Bir tehlike durumunda, algılanan bir adaletsizlik veya haksızlığa karşı öfke yaşamak kişileri harekete geçirmeye motive edebilir. Karşısındaki engeli aşmak için güç verebilir. Bununla birlikte bireysel fikirlerini söylemeye ve değişimi savunmaya yönlendirebilir. Öfke de tıpkı korku gibi, kendimizi koruma mekanizması ile ortaya çıkmaktadır. Öfke aslında bir olaya veya bir duruma kızdığımızda veya üzüldüğümüzde ortaya çıkar. Fiziksel olarak yüzümüzün kızarmasına ve vücudumuzdaki kaslarımızın gerilmesine neden olabilir. Öfke aslında bize bir şeyin haksız veya yanlış olduğunu gösterir ve kendimiz veya başkası için ayağa kalkmamız için enerji verir.
- Mutluluk: Mutluluğu keyif, hoşnutluk, huzur ve neşe olarak özdeştirebiliriz. Bu duyguları hissettiğimiz faaliyet ve davranışları tekrarlamak için bizi motive eder. Bu duygu belki de sahip olduğumuz en güçlü motivasyon kaynaklarından biri olabilir. İçinde bulunduğumuz durumdan hoşnut olduğumuzda oluşan ve bize keyif veren bir duygudur. Mutluluk ile sağlık arasında pozitif bir ilişi vardır. Araştırmalar mutluluğun bireyin fiziksel ve zihinsel sağlığı üstünde olumlu etkileri olduğunu ortaya koymaktadır.
- Tiksinme: Hoş olmayan veya potansiyel olarak zararlı durumlardan kaçmak için bizi motive eder. Mide bulantısı hissi ile bize potansiyel zarar verebilecek her türlü uyaranın vücuduna alınması engellenir. Tiksinme duygusunu bir şeyden gerçekten hoşlanmadığımız zaman hissederiz. Aslında bu duygu bizi kötü olabilecek şeylerden korumaya yardımcı olur. Ayrıca bizim temiz ve sağlıklı kalmamıza teşvik eder.
- Üzüntü: Üzüntü hissettiğimizde çevreden çekilebilir ve sevdiklerimizden destek arayabiliriz. Hangi olayların bu duyguya neden verdiğini anlamaya çalışabiliriz. Üzüntünün işlevi, kendimizi yetersiz ve güçsüz bulduğu durumlarda harekete geçmemizi sağlamaktır. Üzüntü duygusu bize kendi içsel yolculuğumuzu anlamamıza yani bizim için neyin gerçekten önemli olduğunu anlamımıza yardımcı olur. Özellikle dış dünya ile kurduğumuz ilişki açısından etkiler. Üzüldüğümüzde genellikle insanlardan uzak durmayı tercih ederiz. O sıra negatif düşüncelere eğilim gösterebiliriz. Bazen ise üzüntü duygusunun olumlu tarafı vardır bu da duygularımızı paylaştığımız kişi ile ilişki bağımızı güçlendirmemizdir.
- Şaşkınlık: Beklenmedik, yeni veya bize garip gelen bir uyaranla karşı karşıya aldığımızda verdiğimiz tepkidir. Yaşanan duruma göre pozitif, negatif veya nötr olabilen bu duygunun işlevi, beklenmeyen uyarıcı ile yüzleşmek için aktif belleği boşaltmaktır. Şaşkınlık, donma reaksiyonunu tetikler ve bizim uyum sağlamamıza yardımcı olur.
Klinik Psikolog Duygu Engin
Çanakkale Psikolog
Referanslar:
- Bozkurt, F. (2014). Sözlüklerdeki temel duygu kavramlarının yeniden tanımlanması: bir yöntem önerisi. Türkoloji Dergisi, 21(1), 25-34.
- Ozan, G. (2011). Duyguları Tanımak ve İfade Etmek [Erişim:12.08.2011] http://www.fvcpsikiyatri.com/node/88.
- Plutchik, Robert (1994), The Psychology and Biology of Emotion, Harper & Collins, New York.
- Türkçe Sözlük (2011), TDK Yayınları, Ankara (11. Baskı).