İlişki problemleri kavramı, bir kişinin içerisinde bulunduğu ilişkiden dolayı sıkıntı yaşayan kişiyi değil, bizzat ilişkinin kendisini ve problemleri inceleyen bir kavramdır.
İlişki problemleri (bozuklukları), iki veya daha fazla kişi ve aralarında bozulmuş bir birliktelik gerekliliği anlatırken klasik psikopatoloji (ruh hastalıkları bilimi) ilişki bozukluğunu bireysel düzeyde tanımlar. Bir başka kritere göre ise ilişki problemleri ilişkideki tek bir kişi yüzünden gerçekleşemez ve ilişkideki her bireyin ilişki ile patolojik (hastalıklı) bir etkileşimi olmasını gerektirir.
Bulgu ve Belirtiler Nelerdir?
İlişki problemlerinin temel bulguları şunlardır:
- Saldırgan davranışlar
- Alaycılık
- Tatminsizlik
- İhmalkarlık
Tanı
İlişki probleminin tanısı, eğitimli bir terapistin ilişkideki herkesi değerlendirmesini gerektirir. Eğer ilişkideki herkes sağlıklı ve herhangi bir psikolojik problemden muzdarip değilse, o halde ilişkinin kendisi bir problemdir. İlişkinin gerçekten ‘hasta’ olup olmadığını anlamak için, ilişkinin çeşitli dinamikleri gözden geçirir ve bir nevi ‘muayene edilir’. Örneğin, anne baba arasındaki ilişki problemli ve sadece bir çocukları sağlıksız ise, o halde bireylerin aralarındaki özel ilişkilerin problemli olduğuna karar verilir. Fakat anne baba arasındaki ilişkiyle beraber tüm çocukları sağlıksız ise, o zaman sorunun ilişkilerde değil, anne babayla ilgili olduğu düşünülür.
Etyoloji ve Temel İlişki Problemleri
İlişki problemlerinin ortaya çıkışı, ilişkinin türüne, ilişkideki kişilerin fiziksel, ruhsal sağlığına ve her bir ilişki probleminin türüne göre değişiklik gösterir. Temel ilişki problemleri, ortaya çıkma sebepleri ve ilişkinin düzeltilmesi adına yapılabileceklerden bazıları şunlardır:
- Kimyasal madde bağımlılığı: En sık sebeplerden biridir. Genellikle etkisi doğrudan fark edilmez veya ihmal edilir fakat zamanla kullanıcıları sabit fikirli, mantıksız ve aşırı tepkili hale getirir. Kendi kendine yardım grupları ile kullanıcının problemle yüzleşmesi sağlanmalıdır.
- Cinsel zorlamalar: Bir başka bağımlılık türevi olup ilişkiler üzerinde yıkıcı etkiye sahiptir. Cinsel ilişki motivasyonundaki farklılıklar genellikle üzerinde çalışılarak ve iyi bir iletişimle yönetilebilirken, bu tür bir ilişki probleminde kişilerden birinin cinsel baskısı vardır ve bunun ilişkiyi bozucu etkisi kuvvetlidir. Bu durumlarda cinsel ilişki partnerinin cinsel baskılarının o kişinin kendisine olan sevgisiyle ilgisi olmadığını anlaması gerekir. Çok katı olmayan fakat sınırlarını net çizen bir davranış, gerekirse profesyonel yardımla birlikte, ilişki problemini çözmeye yardımcı olabilir.
- Cinsel disfonksiyon: Erken boşalma, iktidarsızlık, cinsellikten tiksinme, ilgi azalması, uyarılamama, orgazm olamama gibi problemler aile içi ilişki problemlerinde önemli problem kaynakları olabilir. Eşlerin birlikte bir uzman yardımı almaları gereklidir. Cinsel olmayan saplantılar (obsesyon) ve zorlamalar (kompulsiyon) da ilişki problemleri yaratır. Kişinin ilişki kurduğu kişinin standartlarına hiç ulaşamadığı düşünmesi o ilişkide takıntıların olduğuna işaret edebilir.
- Depresyon ve hissizlik: Duygudurum bozuklukları gerek bireysel, gerekse ilişki düzeyinde bozukluklara yol açar ve mutlaka tedavi edilmelidir.
- Dikkat eksikliği hiperaktivite bozuklukları: Yetişkinlerde sıklıkla gözden kaçar. İlişkideki bir kişinin dikkatsizliği, organizasyon bozuklukları, unutkanlığı, dürtüselliği, öfkesi ve hareketliliği yıpratıcı olup ilişkiyi hasarlayabilir.
- Kişilik bozuklukları: Gerek özel gerekse iş ilişkilerini ciddi şekilde zedeler. İlişki üzerine etkisi, değişken kişilikler ve muhalif kişilikler olarak incelenir. Değişken kişilikler herkesle fırtınalı ilişkileri olan kişiliklerdir. Kendi kendilerine zarar verici davranışları sıktır. Muhalif kişilikler ise doğru, yanlış veya diğer kişiler üzerinde çok az empati sahibidirler, sorumsuz ve agresif olabilirler.
Her iki tabloda ilişkilerde ciddi problem yaratan durumlar ve kişiliklerdir. İlişkinin tedavisi, kişilik tedavisi üzerinden şekillenir.